P1
ODTÜ
Sürdürülebilir Makine Tipi Haberleşme için Görev Odaklı Ağlar (GÖREV)
TÜBİTAK BİDEB – 2247-A

     Makine Tipi Haberleşme (MTC); sürdürülebilir kentleşme, ekosistemlerin izlenmesi ve korunması, otonom ve bağlantılı mobilite, afet durumlarındaki çevresel farkındalık, bunun yanı sıra, havacılık ve uydu/uzay teknolojileri gibi ülkemiz için öncelikli teknolojik hedeflerin gereksinim duyduğu bilgi ve iletişim altyapısının en önemli unsurlarındandır. MTC’yi ölçeklenebilir ve 6. nesil (6G) haberleşme sistemlerinden beklentileri sağlar şekilde evriltmek için ise Görev Odaklı Haberleşme prensiplerinin kritik olacağı beklenmektedir. Görev odaklı optimizasyon, veri akışlarının uygulama katmanında doğru zamanlamasına izin verecek ve bağlantı ve taşıma katmanlarında birden fazla akış için hizmet önceliklendirmeyi mümkün kılacaktır. Bu da sınırlı enerji, bant genişliği ve iletişim fırsatlarının daha çok kullanıcı tarafından, görev odaklı isterleri karşılayacak şekilde paylaşılabilmesini sağlayacaktır. Bu şekilde darboğazları aşacak yenilikçi bilimsel sonuçlar elde etmek için bu araştırma programında şu açık problemler ele alınacaktır:

Hedef 1: Görev Odaklı Veri Üretimi ve İletimi (GÖVİ) teorisi geliştirilmesi, optimal GÖVİ karar politikaları ve bunları kullanan pratik algoritmalar geliştirilerek bu yaklaşımın etkisinin gösterilmesi.

Hedef 2: Görev Odaklı Rastgele Erişim (GÖRE) diye adlandıracağımız kablosuz erişim kavramı için optimal politikalar ve bunlardan yararlanarak massive MTC’yi mümkün kılacak protokoller geliştirilerek uygulanması.

P8
ODTÜ
UP2030: Urban Planning and Design Ready For 2030
HORIZON EUROPE

      UP2030, şehirlerin iklim nötrlüğü hedeflerine ulaşmak için gereken sosyo-teknik geçişleri kentsel planlama ve tasarım yoluyla desteklemeyi amaçlamaktadır. Proje kapsamında, şehir paydaşları ve yerel yönetimler, nötrlüğü günlük eylemlerinde ve stratejik kararlarında topluluklarının haritasına yerleştirmeleri için desteklenecek ve yönlendirilecektir. Bilimsel temelli ancak pratik araçlar ve yöntemlerin ortak geliştirilmesi ve uygulanması yoluyla yenilikçi bir metodoloji (5UP yaklaşımı) geliştirilecek ve uygulanacaktır. Toplulukların gerçek ihtiyaçlarının şehre özgü vizyonlara yansıması ve ortak tasarımlı müdahalelerin ortak faydaların sunumunu en üst düzeye çıkarması için proje faaliyetlerinin tüm döngüsü boyunca kapsayıcı katılım çok önemlidir. Bu doğrultuda UP2030, pilot uygulamalarda mekansal adalet üzerinde ölçülebilir olumlu bir etkiye sahip olacak ve vatandaşlara sürdürülebilir davranış değişiklikleri yoluyla değişim aracıları haline gelerek geçişe katılma fırsatı verecektir. UP2030, kentsel planlama ve tasarımı, kentsel toplulukların yaşanabilirliğini artırmak için bir araç olarak kullanarak iklim nötrlüğü gündemini yaygınlaştırmaya odaklanmaktadır. Yaşanabilirlik vurgusu, kentsel planlama ve tasarım yaklaşımlarını, öncelikle mahalle ölçeğinde olmak üzere çoklu sosyo-çevresel faydaların sağlanmasıyla ilişkilendirecektir. Prototipleme, sorun çözme, yeniden yatırım ve şehirlerde iklim inovasyonu için kritik bir ölçek sundukları için stratejik olarak mahallelere odaklanmıştır. Bu ölçekte yapılan testler, şehir geneline yaygınlaştırma için değerli dersler sağlayacaktır. Şehir genelinde etki yaratmak için şehirlerin teknik tasarımların ve pilot uygulamaların çok ötesine geçmesi gerekecektir; UP2030, yerel yönetimleri şu yollarla yenilikleri destekleyen şehir ortamlarını şekillendirmeleri için yetkilendirecektir: uygun bir politika çerçevesi, kasıtlı kapsayıcı katılım, sürdürülebilir davranışlara geçişler, şehir departmanlarında kapasite geliştirme, yeni yönetişim düzenlemeleri ve finansal kolaylaştırma. Bu amaçla UP2030, şehirleri (paydaşlar ve yerel yönetimler) eşitlik, dayanıklılık, nötrlük ve sürdürülebilirlik değerleri doğrultusunda hareket etmeleri için yönlendirecektir.

Başlangıç: 01 Ocak 2023

https://up2030-he.eu/

P8
ODTÜ
LEGOFIT: Adaptable Technological Solutions Based on Early Design Actions for the Construction and Renovation of Energy Positive Homes
HORIZON EUROPE

      LEGOFIT projesi, bina inşaatı ve yenilenmesi için yüksek ölçeklenebilirlik ve tekrarlanabilirlik özelliklerine sahip akıllı ve yenilikçi çözümlere dayalı olarak EPH'yi (Pozitif Enerji Evi) gerçekleştirmek için gelişmiş ve dinamik bir entegratif yaklaşım tasarlamayı, uygulamayı ve doğrulamayı hedeflemektedir. Bu hedefe ulaşmak için proje şu çalışmaları içermektedir: i) Hem profesyoneller hem de son kullanıcılar için kullanılabilen, Yapı Bilgi Modellemesi'ne (BIM) dayalı en akıllı bilgi alışverişi ve sistemlerin birlikte çalışabilirliği için yalnızca pasif ve aktif teknolojileri değil, aynı zamanda bunların entegrasyonunu da kapsayan yenilikçi bir bütünsel tasarım platformu geliştirmek, ii) İklim nötr ve yüksek enerji bina performansı için aktif ve pasif stratejileri (örneğin, dış cephe, HVAC sistemleri, doğa tabanlı çözümler de dahil olmak üzere entegre çözümler vb.) kullanıcılar için maksimum esneklik sağlayan akıllı yönetim teknolojileri (BAS, BMS) ile entegre etmek, iii) Bina yaşam döngüsü aşamalarında üretilen katı ve sıvı atıkların akıllı kullanımıyla minimum çevresel etkiyi teşvik etmek için yenilikçi yollar araştırmak ve iv) Yalnızca sürdürülebilir kriterlerin (ekonomik, sosyal, çevresel) yerine getirilmesini değil, aynı zamanda binaların akıllı hazır olma durumunun iyileştirilmesini de garanti ederek sürdürülebilir bina stokunu desteklemek. Bu yenilikçi ve entegre yaklaşım, çeşitli coğrafi, kültürel ve inşaat aşamaları/teknolojik piyasa olgunluğu senaryolarında 3'ten fazla demo uygulamasıyla gösterilmektedir. Bina tipolojisi odak noktası, hem yeni hem de mevcut yapıları içeren çok aileli konutlar ve yurtlar olmak üzere konut sektörüdür. Sektördeki profesyonellerin katılımı, bir paydaş topluluğu ve Bina Enerji Sistemi (BES) profesyonelleri için açık bir inovasyon topluluğu geliştirilerek sağlanmaktadır. Yeni pozitif enerji evi yaklaşımlarına odaklanan eğitim kursları, konuyla ilgili yeni nesil çok disiplinli uzman ekibi yetiştirecektir.

Başlangıç: 01 Mayıs 2023

https://www.legofit.eu/

P8
ODTÜ
TRANSMIT: Semi-transparent Micro-Striped Thin-Film Photovoltaics for Energy-Harvesting Windows
HORIZON EUROPE

      TRANSMIT projesi, estetik açıdan hoş ve yüksek performanslı yarı saydam fotovoltaik (STPV) sistemleriyle temiz enerjinin binalara entegrasyonu zorluğunu ele almaktadır. Bu yenilikçi yaklaşım, olgun ve kararlı CIGS ve yeni nesil Perovskit olmak üzere iki umut verici malzemeden üretilmiş mikro şeritli güneş hücreleri kullanmaktadır. Belirli hedeflere odaklanarak 3 yıl içinde uygulanabilir TRL5 (Teknoloji Hazırlık Seviyesi 5) teknolojisine ulaşmayı hedefliyoruz: Ortalama görsel geçirgenlik aralığında (%30-70) yarı saydam güneş hücreleri oluşturmak için bir mikro yapılandırma süreci geliştirmek. %8 verimlilik ve %50 geçirgenlik elde ederek CIGS ve Perovskit tabanlı STPV mini modüllerini (sırasıyla 5x5 cm² ve 10x10 cm²) üretmek ve doğrulamak. Proje, verimlilik ve estetiğin ötesine geçmektedir. Çevresel etkiyi (yaşam döngüsü analizi, CO2 emisyonları) ve ekonomik uygulanabilirliği (yaşam döngüsü maliyetlendirmesi) değerlendireceğiz. Ek olarak, proje bina enerji kullanımı ve termal konfor üzerindeki etkiyi analiz edecektir.

Başlangıç: 01 Ocak 2024

https://transmit.squarespace.com/

P9
JeoIT
Multi-Ontology AI based Facility Digital Twin (MOAF-DiT)
EUREKA EUROSTARS

      JeoIT Firmasının, Türkiye’den Karel Elektronik, Hollanda’dan Eindhoven Teknik Üniversitesi ve Stactics Firması ile Mart 2023’de Eureka Platformuna sunduğu MOAF DIT (Multi-Ontology AI based Facility Digital Twin) projemiz fonlanmaya hak kazandı. Avrupa Birliğinin de fonlamaya destek vermesinden dolayı Avrupa ülkelerinin yoğun olarak gündemde tuttuğu bu KOBI odaklı proje ile 1004 SUIT kapsamında başlattığımız dijital ikizin yeni nesil bir ürüne doğru ilerletmeyi hedefliyoruz. Ocak 2025’te başlamış olan projeyi farklı kılan temel özelliklerden biri Semantic Web yaklaşımının temelinde yer alan ve yapay zekanın karmaşık kavramlar arasında ilişki kurmasına imkan veren ontolojileri multi-agent reinforcement learning ve dijital ikiz ile birleştirmesidir. İnsan, mekan ve üretim süreçlerine yönelik TU Eindhoven ile geliştirilecek olan üç ontoloji yapay zeka eğitimi ve dijital ikiz tesis yönetim modüllerini besleyecektir.

Başlangıç: 01 Ocak 2025

P10
ODTÜ
LeAD: Leveraging Anaerobic Digestion Through Environmental Stresses
HORIZON EUROPE

      LeAD, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji tedariğindeki kritik zorlukları ele almayı amaçlayan, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Yenilenebilir Enerji Direktifi tarafından belirlenen hedeflerin karşılanması açısından hayati önem taşıyan çığır açıcı bir girişimdir. Proje, mikrobiyal niş ağı kavramı aracılığıyla anaerobik çürütme prosesini optimize ederek atık yönetimi ve yenilenebilir enerji tedariğinde devrim yaratmayı amaçlıyor. İzlenecek yaklaşım ile prosesde yer alan mikrobiyal komüniteler stres koşullarına dayanıklı hale getirilerek, organik atıklardan kaynak geri kazanım verimi artırılacaktır. Sekiz araştırma merkezi/üniversite ortağı ve beş asosiye endüstri ortağından oluşan konsorsiyum, uluslararası işbirliğini ve bilgi alışverişini teşvik etmektedir.

Doç. Dr. Yasemin Dilsad Yılmazel Tokel liderliğinde ODTÜ Çevre Mühendisliği Biyoproses Mühendisliği Araştırma Grubu (BioERG), LeAD projesinde 2 proje ve bir iş paketi yönetimi ile katkı sağlamaktadır.

Başlangıç: 01 Ocak 2025

P10
ODTÜ
Elektrostatik Floklama Yöntemi Ile Hazırlanan Elektrotların Biyoelektrokimyasal Proseslerde Hidrojen Ve Metan Üretimi Için Kullanımı
ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTELERİ DESTEK PROGRAMI (ADEP)

      Projenin hedefi, biyokütleden yenilenebilir enerji üretimi sağlayan ve hidrojen, metan gibi sürdürülebilir biyoyakıtların eldesini amaçlayan biyoelektrokimyasal sistemlerde (BES) biyoyakıt eldesi verimini artırmaktır. Önerilen projenin konusu, fosil yakıtlara bağımlılığı azaltan ve atıkların sürdürülebilir bir şekilde bertarafını sağlayan mikrobiyal elektroliz hücrelerinde (MEH) kullanılacak elektrotların elektostatik floklama yöntemi ile üretilmesi ve literatürde bir ilk olarak MEH'lerde test edilmesidir. MEH'lerde tipik olarak kullanılan elektrotlar karbon-bazlı grafit, karbon keçe gibi düzlemsel veya yüzey alanı daha fazla olan karbon fırçalardan oluşmaktadır. MEH'lerde gerçekleştirilen uygulamaya bağlı olarak anot ve/veya katot elektrot yüzeyinde elektro-aktif bir mikrobiyal biyofilm oluşturulması bu proseslerin başarılı olabilmesi için kilit rol oynamaktadır. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda, grafit blok, karbon keçe düzlemsel bir yüzeye sahip olan elektrotlar veya yüksek yüzey alanına sahip karbon fırça kullanılmıştır. Ancak geometrileri gereği grafit blok, karbon keçe gibi elektrotlar, elektro-aktif biyofilmin etkin bir şekilde tutunması için yetersiz yüzey alanı sağlamaktadır. Öte yandan, karbon fırça ise yüzey alanı geniş olduğundan daha yüksek yoğunlukta biyofilm barındırmasına rağmen, MEH içinde daha fazla hacim kaplamakta ve reaktör hacmini büyütmektedir. Bu nedenle, BES’lerde kullanılabilecek yeni elektrot madde arayışları devam etmektedir. Önerilen projede, elektrostatik floklama yöntemi ile yüksek yüzey alanı/hacim oranına sahip çeşitli elektrotlar geliştirilecek ve elektrot yüzeylerinin aminosılan molekülleri ile işlevselleştirilerek elektrot yüzeyinde elektro-aktif biyofilm oluşumu için daha elverişli bir ortam hazırlanacaktır. Bu hazırlanan elektrotlar MEH'lerde hidrojen ve metan üretimi çalışmalarında ticari olarak satın alınan işlem görmemiş rakipleri ile kıyaslanacaktır. Elektrot yüzeyinde oluşacak biyofilm mikroskopi yöntemleriyle görüntülenecek ve mikrobiyal komünite tanımlanması ile elektron yapısının getirdiği farklar ortaya konacaktır.

Başlangıç: 01 Ocak 2023


Son Güncelleme:
31/01/2025 - 10:48